Geçmişi İzlemek
Geçmişi
izlemek ilginç olmaz mıydı? Mesela, 10.000 yıl önce olmuş bir olayı sanki şu an
oluyormuş gibi canlı canlı izlemek. Peki ya bir olayı evrendeki herkesten daha
önce öğrenmek? Dürüst olmak gerekirse
bunlar çok da absürt istekler değil. Hatta aslında biz bunları her gün
yaşıyoruz. Nasıl mı?
Hiçbir şey
boşluktaki ışıktan daha hızlı hareket edemez. Bilgi bile. Işık hızının sayısal
bir değeri, bir limiti olduğunu da biliyoruz. Bu durumda geçmişi “izlememiz”
işten bile değil. Tam bu noktada matematiksel bir örnek verelim. Boşlukta
ışığın hızı yaklaşık olarak saniyede 300 milyon metredir. Diyelim ki bir ışık
kaynağından 600 milyon metre uzakta duruyoruz. Işık kaynağının yanında da bir
arkadaşımız var. Arkadaşımız düğmeye bastığında ışık yanıyor ve ışık ışınları
bize doğru harekete başlıyor. Kaynakla aramızdaki mesafeyi ve ışığın hızını
hesaba kattığımızda kaynaktan çıkan bir ışık ışınının bize ulaşması 2 saniye
kadar sürecektir. Bu durumda biz arkadaşımızın ışığı yaktığını 2 saniye sonra
öğrenmiş olacağız. Yani 2 saniye önce yaşanmış olayı biz içinde bulunduğumuz
saniye yaşanmış gibi algılayacağız. Bir de bu durumu bizden 10.000 ışık yılı
uzaktaki galaksilerde yaşanan olaylara uyarlayın. Örneğin bu mesafede vuku
bulmuş bir yıldız patlamasını biz ancak oluşundan 10.000 sene sonra
görebileceğiz. Üstelik bu patlamanın Dünyamız üzerinde kütle çekimsel bir
etkisi olsa bile biz bunu yine 10.000 sene sonra hissedeceğiz çünkü hiçbir şey
–kütle çekimsel etki bile- boşlukta ışıktan daha hızlı hareket edemez.

Güneş ile
aramızdaki mesafe ile ışığın sınırlı hızının başka sonuçları da var elbette.
Örneğin bir sebepten nadide yaşam kaynağımızın aniden yok olduğunu düşünün. O
an Güneş ile Dünyamız arazındaki mesafeye bağlı olarak yaklaşık 8 dakika kadar
gezegenimizde hiçbir şey olmamış gibi yaşamaya devam edeceğiz; hem ışık almaya
hem de Güneş’in sebep olduğu kütle çekimin etkisiyle yörüngemizde usulca dönmeye
devam edeceğiz. Sonrasında başımıza geleceklerden bihaber olduğumuz harika 8
dakika…
Tüm bu
astronomik etkilerin yanında biz aslında ışığın bu sınırlı hızı sebebiyle her
an bu fenomeni yaşıyoruz. Bir el fenerini açtığımızda fotonların oluşması ile
gözümüze ulaşması ile bizim onu görmemiz de eş zamanlı değildir ama bu fark
nanosaniye bazında olduğundan bunu hissetmeyiz. Yine de ne kadar çabalarsak
çabalayalım algımızın, bilgimizin evrende olanların gerisinde kalmasına engel
olamayacağız. Olsun. Yine de geç bilgi, olmayan bilgiden iyidir!
Kaynakça:
https://www.quora.com/If-the-Sun-disappeared-would-the-Earth-fly-off-immediately-or-would-it-take-seconds-minutes-to-do-so
https://www.universetoday.com/15021/how-long-does-it-take-sunlight-to-reach-the-earth/
Yorumlar
Yorum Gönder