Kayıtlar

Mayıs, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Güvercin Yuvası Prensibi

Resim
Eğer 3 güvercininiz ve onları yerleştirebileceğiniz 2 yuvanız varsa en az ikisinin, siz yeni bir yuva alana kadar, oda arkadaşı olması gerekir (Tabii eğer hayvan sevgisinden yoksunsanız hepsini bir yuvaya da koyabilirsiniz ama matematik bununla ilgilenmez. Şimdilik...). Bunun matematiksel bir prensip olmasını yadırgayanlarınız olabilir. Neticede bu, sağduyuyla tamamen uyumlu, üzerine birazcık kafa yoran herkesin ulaşabileceği bir sonuç. Ama bu basit prensibi güvercin ve yuva özelinden çıkarıp çok geniş alanlarda işletebiliriz. Örneğin, 8 kişinin bir odada toplandığını düşünün. Bu gruptan en az ikisinin doğum günü haftanın aynı gününe denk gelecektir. Diyelim ki bunu test etmek için arkadaşlarınızla toplandınız. Çaylar, kahveler hazırlandı ve sırayla herkes doğum gününün haftanın hangi gününe denk geldiğini söyleyecek. Siz ev sahibi olduğunuzdan en son siz söyleyeceksiniz ve liseden beri matematiğe beslediğiniz kinin intikamını almak için fırsat kolluyorsunuz. Bu kaideyi yanlışlayab...

Geçmişi İzlemek

Resim
Geçmişi izlemek ilginç olmaz mıydı? Mesela, 10.000 yıl önce olmuş bir olayı sanki şu an oluyormuş gibi canlı canlı izlemek. Peki ya bir olayı evrendeki herkesten daha önce öğrenmek?   Dürüst olmak gerekirse bunlar çok da absürt istekler değil. Hatta aslında biz bunları her gün yaşıyoruz. Nasıl mı? Hiçbir şey boşluktaki ışıktan daha hızlı hareket edemez. Bilgi bile. Işık hızının sayısal bir değeri, bir limiti olduğunu da biliyoruz. Bu durumda geçmişi “izlememiz” işten bile değil. Tam bu noktada matematiksel bir örnek verelim. Boşlukta ışığın hızı yaklaşık olarak saniyede 300 milyon metredir. Diyelim ki bir ışık kaynağından 600 milyon metre uzakta duruyoruz. Işık kaynağının yanında da bir arkadaşımız var. Arkadaşımız düğmeye bastığında ışık yanıyor ve ışık ışınları bize doğru harekete başlıyor. Kaynakla aramızdaki mesafeyi ve ışığın hızını hesaba kattığımızda kaynaktan çıkan bir ışık ışınının bize ulaşması 2 saniye kadar sürecektir. Bu durumda biz arkadaşımızın ışığı yaktığın...

Makineler Düşünebilir mi?

Resim
MAKİNELER DÜŞÜNEBİLİR Mİ? Günümüzde akıllı yazılım ya da yapay zekâ diye adlandırılan birçok yazılım üretiliyor, birçoğu piyasaya sunuluyor. Bunlardan belki de en ünlüsü Hanson Robotics tarafından üretilen Robot Sophia. Konuşması, mimikleri, cevapları aynı bir insana benziyor. Peki, gerçekten bizim gibi düşünebiliyor mu? Bu soru ünlü bilgisayar bilimci Alan Turing’in 1950 senesinde yazdığı “Computing Machinery and Intelligence” isimli makalesinin temelini oluşturan soru ve geçen o kadar zamana rağmen halen birçok disiplinden araştırmacıların aklını kurcalıyor. Gelin, günümüzden neredeyse 70 sene evvel yazılmış makalenin detaylarına birlikte bakalım. Alan Turing makalesinde bir makinanın düşünebilme yeteneğine sahip olup olmadığını sınamak için bir test önerir. Literatüre Turing Testi olarak geçen bu test şu şekilde işler: Deneyde rol alacak üç varlığımız A, B ve C içerisinde C soruları soracak ve son kararı verecek olan bir insandır. Sorulara cevap verecek olan A ve B’...